İstismar Nedir? Çeşitleri Nelerdir? Belirtileri Nelerdir?

İstismar, yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun herhangi birinin yaşamına yönelik kötüye kullanım anlamına gelir. İstismar, fiziksel olarak kötü muamele, duygusal zorbalık, psikolojik zorlama, cinsel istismar veya ihmal biçiminde uygulanabilmektedir.
Durumunuz ne olursa olsun, acı çekmeden ve korkmadan yaşamayı hak ediyorsunuz. Tacize uğrasanız bile, hatta sizi taciz eden kişi ailenizden biri veya yakın arkadaşlarınızdan biri olsa bile, hukuki ve psikolojik yardım alabileceğinizi bilmelisiniz. Tüm istismar biçimlerini, bunları durdurma ve önleme yollarını öğrenmek hem kendi yaşantınız için hem de istismara uğramış birinin hayatı için fark yaratabilir.

Aile içi şiddet ve istismar

Siz ya da önemsediğiniz biri istismar içeren bir ilişki içinde mi?
Herkes aile içi şiddet ve istismar yaşayabilir ancak problem sıklıkla gözden kaçmakta veya istismara uğrayan kişi ve ailesi mazeret uydurup olayı reddedebiliyor. Özellikle istismar fiziksel değil psikolojik olduğunda bu durum geçerlidir. İstismar olan bir ilişkinin işaretlerini fark etmek ve bunu kabul etmek, onu sona erdirmenin ilk adımıdır. Kimse sevdiği kişinin korkusuyla yaşamamalı. Kendinizin veya tanıdığınız birisinin aşağıdaki uyarı işaretlerini ve kötüye kullanım açıklamalarını taşıdığını düşünüyorsanız hem emniyet ve adli güçlere hem de psikolojik yardım alabileceğiniz bir kuruma başvurun. Yasalarımızda yardım alabilmeniz konusunda her türlü madde mevcuttur.
İstismara karşı ne yapabilirsiniz?

  • Eğer tehlikede iseniz, POLİS İMDAT ( 155 ) numaradan yardım alarak başlayabilirsiniz.
  • İstismar ile ilgili uyarı işaretlerini tanıyın
  • Duygusal istismarın zararını hafife almayın
  • Şiddet ve şiddet döngüsünü öğrenin
  • Başkalarının suiistimal edildiğini söyleyen kırmızı bayrakları tanıyın
  • Aşağıdaki yazıları okuyarak daha fazlasını öğrenin

 

Aile içi şiddet ve istismar nasıl anlaşılır?

İnsanlar aile içi istismarı düşündüklerinde genellikle sadece aile içi şiddete odaklanırlar. Ancak evdeki şiddet, yakın bir ilişkide veya evlilikte, bir kişinin diğerine tamamen hakim olmaya çalışması ve onu kontrol altına almaya çalışmasıyla oluşur.
Aile içi şiddet ve istismar yalnızca bir amaçla kullanılır: sizin üzerinizde tamamen kontrol sahibi olmak ve sizi tamamen denetim altına almak. İstismar eden kişi adil değildir. İstismar eden kişi korku, suçluluk, utanç duygularını ve yıldırıcılık tekniğini kullanarak sizi yıpratmaya ve elinin altında tutmaya çalışır. İstismar eden kişi sizi tehdit edebilir, sizi veya etrafınızdaki kişileri incitebilir.
Aile içi şiddet ve istismar arasında ayrım yapılamaz. İstismar, heteroseksüel çiftler arasında ve aynı cinsiyetteki ilişkiler içinde gerçekleşir. Bu, tüm yaş gruplarında, etnik kökenlerde ve ekonomik düzeylerde gerçekleşir. Kadınlar daha sık mağdur durumdayken, erkekler de özellikle sözlü ve duygusal olarak istismar edilmektedir. Sonuç olarak, bir erkek, bir kadın, bir genç ya da daha büyük bir yetişkinden gelse de, istismar edici davranış hiçbir zaman kabul edilebilir değildir. Çünkü insan olarak sen değerli, saygın ve güvende hissetmeyi hak ediyorsun.
İstismarı tanımak, yardım almanın ilk adımıdır!
Aile içi istismar sıklıkla tehditlerden ve sözlü tacizden başlayıp şiddete doğru tırmanmaktadır. Fiziksel yaralanma en belirgin tehlike olabileceği gibi, ev içi istismarın duygusal ve psikolojik sonuçları da şiddetlidir. Duygusal açıdan istismar ilişkileri öz-benliğinizi yok edebilir, anksiyete(kaygı) ve depresyona yol açabilir ve sizi çaresiz ve yalnız hissettirir. Hiç kimsenin bu acıya dayanması gerekmiyor ve özgürlüğünüzü almak için attığınız ilk adım, durumunuzun “istismara uğrayan kişi” olduğunu kabul etmek. İstismar durumunun varlığını kabul ettikten sonra, ihtiyacınız olan yardımı elde edebilirsiniz.

İstismar içeren bir ilişkide olduğunuzun belirtileri nelerdir?

İstismar içeren bir ilişkiye dair çok sayıda işaret vardır. En belirgin işaret, eşinizden korkmanız. Eşinizin etrafında yumurta kabukları üzerinde yürümek zorunda kaldığınızı düşünüyorsanız (sürekli olarak, söylediklerinizi izliyor ve size sataşmak için fırsat kolluyorsa), ilişkiniz sağlıksızdır ve istismar içeriyordur. İstismar içeren bir ilişkide olabileceğinize dair diğer belirtiler, sizi aşağılayan veya kontrol etmeye çalışan bir eş, nefret, çaresizlik ve umutsuzluk duygularıdır.
İlişkinizin istismar içerip içermediğini belirlemek için aşağıdaki soruları yanıtlayın. “EVET” cevabı ne kadar çoksa, o kadar istismar yaşıyorsunuz demektir.

İstismar testi

İstismar içeren bir ilişkiniz mi var?
İç düşünceleriniz ve duygularınız
Siz;

  • Çoğu zaman eşinizden korkuyor musunuz?
  • Eşinizi öfkelendirmekten korkarak belirli konuları konuşmaktan korkuyor musunuz?
  • Eşiniz için doğru bir şey yapamayacağınızı düşünüyor musunuz?
  • İncinmeyi veya kötü muamele görmeyi hak ettiğinize inanıyor musunuz?
  • Deli olduğunuza mı inanıyorsunuz?
  • Duygusal olarak uyuşmuş veya çaresiz hissediyorsunuz?

Eşinizin küçümseyici davranışı
Eşiniz;

  • Size bağırıyor mu veya küçük düşürmeye çalışıyor mu?
  • Sizi eleştiriyor ve sizi her ortamda bozuyor mu?
  • Arkadaşlarınızı veya ailenizi görmek istediğinizde sizi engelliyor veya aşağılıyor mu?
  • Görüşlerinizi veya başarılarınızı görmezden mi geliyor?
  • Sizi kendi istismar davranışlarından dolayı suçluyor mu?
  • Sizi bir insan olarak değil bir eşya veya cinsel obje olarak mı görüyor?

Eşinizin şiddet davranışları veya tehditleri
Eşiniz;

  • Kötü ve öngörülemeyen öfkesi var mı?
  • Seni incitiyor mu, yaralamaya veya öldürmeye teşebbüs ediyor mu?
  • Çocuğunuzu alıp götürmekle tehdit ediyor mu?
  • Giderseniz intihar edeceğini söylüyor mu?
  • Seni cinsel ilişki için zorluyor mu?
  • Senin özel eşyalarını yok ediyor mu?

Eşinizin kontrol davranışları
Eşiniz;

  • Aşırı derecede kıskanç mı davranıyor?
  • Nereye gittiğinizi ve ne yaptığınızı kontrol mü ediyor?
  • Arkadaşlarınızı veya ailenizi görmenizi engelliyor mu?
  • Para, telefon veya araba kullanmanızı sınırlandırıyor mu?
  • Sizi sürekli kontrol ediyor mu?

Fiziksel istismar ve aile içi şiddet

Fiziksel istismar, bir kişiyi yaralamayı ya da tehlikeye sokacak şekilde birisine fiziksel güç kullanmayı ifade eder. Aile içi ya da dışındaki fiziksel saldırı ya da dayak suçtur. Polis sizi fiziksel saldırıdan korumak için güce ve yetkiye sahiptir.
Cinsel istismar bir fiziksel istismar şeklidir.
İstenmeyen, güvensiz veya aşağılayıcı cinsel aktivitelere katılmak zorunda olduğunuz durumlar cinsel istismar şeklidir. Rüşvetle cinsel ilişki veya eşiniz tarafından uygulanan zorla cinsel ilişki, saldırganlık ve şiddet eylemidir. Dahası, eşlerini fiziksel olarak ve cinsel olarak istismar eden kişiler, ağır yaralama veya öldürme riskini taşıyan eşlerdir.
Televizyonda gördüğünüz, gazetelerde okuduğunuz veya diğer kadınlardan duyduğunuz daha ağır fiziksel istismar olaylarının sizin için tehlike arz etmediğini düşünseniz bile; şunu bilmelisiniz ki fiziksel istismarın “daha iyi” ya da “daha kötü” bir formu yoktur; örneğin en basit örnekle önemsemezsiniz ancak; basit gördüğünüz bir itilme sonucunda ağır yaralanabilirsiniz.
Fiziksel istismar olayları yalnızca ilişkide bir veya iki kez gerçekleşirse, yapılan araştırmalar, eşinizin sizi bir kez yaralaması durumunda, fiziksel olarak size saldırmaya devam edeceğini göstermektedir. Fiziksel saldırılar kendinizi istediğiniz gibi ifade etme, özgürce dolaşma, başkalarını görme ve karar verme hakkınızdan vazgeçtiğinizde duruyorsa, şunu bilmelisiniz ki saldırıya uğramamanız karşılığında vazgeçtiğiniz haklarınız bir zafer değildir, aksine bir baş eğmedir.
Hiçbir fiziksel şiddet yoksa ancak duygusal ve sözlü saldırıya uğruyorsanız, bu aynı derecede korkutucu olabilir ve devamı fiziksel istismar olarak gelebilir. O yüzden küçümsemeyin ve göz ardı etmeyin.
Duygusal istismar: Düşündüğünden daha büyük bir problemdir.
Tüm istismar ilişkileri fiziksel şiddet içermez. Dövülmemiş ve yaralanmamış olmanız tacize maruz kalmadığınız anlamına gelmez. Birçok erkek ve kadın, duygusal tacizden muzdariptir; bu daha az tahrip edicidir. Maalesef, duygusal istismar sıklıkla kişiyi kötüye kullanan kişi tarafından da en aza indirilir veya göz ardı edilir.

Duygusal istismarı anlama

Duygusal istismarın amacı, kişisel değer ve bağımsızlık duygularınızı yok etmek ve ilişkiden kurtulmanın bir yolu olmadığını ya da sizi duygusal yönden istismar eden kişi olmadan yaşayamayacağınızı düşündürmektir.
Duygusal istismar, bağırma, suçlama ve aşağılama gibi sözlü tacizi içerir. İzolasyon, yıldırma ve kontrol davranışları da duygusal istismardır. Ayrıca, duygusal veya psikolojik istismarı kullanan istismarcıların, fiziksel şiddet veya diğer etkilere yönelik tehditlerle, istediklerini yapmazsanız sık sık başvurdukları görülür.
Fiziksel şiddet sizi hastanelik ettiğinden ve sizde yara izi bırakabileceğinden, fiziksel istismarın duygusal istismardan çok daha kötü olduğunu düşünebilirsiniz. Duygusal istismarın izleri de çok gerçektir ve derinleşir. Aslında, duygusal istismar, fiziksel istismar kadar zararlı olabilir-bazen daha da fazla.

Ekonomik ya da finansal istismar: Duygusal istismarın ince biçimi

Bir istismarcının amacı sizi kontrol etmektir ve bunu yapmak için sıklıkla para kozunu kullanacaktır.
Ekonomik veya finansal istismar şunları içerir:

  • Harcamalarınızı titizlikle kontrol etme
  • Para veya kredi kartlarını alıkoyma
  • Harcadığınız her kuruşu hesaba katma
  • Temel ihtiyaçları (yiyecek, giyecek, ilaç, barınak) alıkoyma
  • Size sadece bir harcama izni verme
  • Çalışmanıza veya kendi kariyerinizi seçmenize engel olma
  • İşinizi sabotaj (sizi sürekli arayarak özlediğini söyleme, böylece çalışmanızı engelleme)
  • Sizden çalmak veya para almak

İstismar, istismarcının tercihidir; sizin değil!
Birçok kişinin inandığı şey, aile içi şiddet ve istismar, istismar eden kişinin davranışları üzerindeki kontrolü kaybetmemesi nedeniyle değildir. Aslında, istismar davranışı ve şiddet, sizi denetlemek için istismar eden kişi tarafından yapılan kasti bir tercihtir.
Suiistimal edenler sizi manipüle etmek ve güçlerini sergilemek için çeşitli taktikler kullanır:
Hakimiyet – İstismarcı kişilerin kendilerini ilişkiden sorumlu hissetmeleri gerekir. Sizin ve aileniz için kararlar veriyor, ne yapmanız gerektiğini söylüyor ve size sormadan kendisine itaat etmenizi bekliyor. İstismar eden kişi size hizmetçi, çocuk veya eşya gibi davranabilir.
Aşağılama – İstismarcı kendinizi kötü hissetmenize ya da bir şekilde kusurlu görünmenize neden olmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Sonuçta, değersiz olduğunuza ve hiç kimsenin sizi istemeyeceğine inanırsınız, ondan ayrılma ihtimaliniz azalır. Hakaretler, utandırma ve sosyal ortamda bozma, kendinize olan saygıyı zayıflatmak ve sizi güçsüz hissettirmek için tasarlanmış istismar silahlarıdır.
İzolasyon – Kendisine olan bağımlılığını arttırmak için, sizi dış dünyadan uzaklaştırır. O, sizin ailenizi veya arkadaşlarınızı görmenizi veya hatta işyerinde veya okulda çalışmanızı engelleyebilir. Herhangi bir şey yapmak, herhangi bir yere gitmek ya da biriyle görüşmek için izin almak zorunda kalabilirsiniz.
Tehditler – İstismarcılar, eşlerinin ayrılmalarını önlemek veya suçlamaları düşürmek, korkutmak için genellikle tehdit kullanırlar. İstismar eden kişi sizi, çocuklarınızı, diğer aile üyelerinizi ve hatta evcil hayvanlarınızı incitmek veya öldürmekle tehdit edebilir. Ayrıca, intihar etmek, sahte suçlamalar yapmak veya sizi çocuklarınıza kötülemekle tehdit edebilir.
Göz korkutma – İstismar eden kişi sizi korkutmak için tasarlanmış çeşitli göz korkutma taktikleri kullanabilir. Bu tür taktikler, tehdit edici şeyler hazırlamak, önünüzdeki şeyleri parçalamak, eşyaları yok etmek, hayvanlarınızı incitmek veya ateşleyici silahları göstermektir. Açık mesaj, itaat etmezseniz şiddetli sonuçlar doğuracak olmasıdır.
Reddetme ve suçlama – İstismar eden kişiler bağışlanamaz mazeretler bulma konusunda çok iyidirler. İstismar davranışlarının kendi kötü çocukluklarından, o gün kötü bir gün geçirmelerinden ve hatta sizin yüzünüzden olduğunu söyleyecekler. İstismarcı eşiniz istismarı en aza indirebilir veya istismar yaptığını inkar edebilir. O genellikle sorumluluğu size yükleyecektir: Çünkü, ona göre istismar ve şiddet içeren davranışı sizin hatanız.
İstismarcılar kime istismar edeceklerini seçerler. Hayatında onlara keder veren herkese hakaret etmez, tehdit etmez veya saldırmazlar. Genellikle, onlara en yakın insanlara, sevdiklerini iddia ettikleri insanlara yönelik suiistimallerini gizlerler.
İstismarcılar, istismarın ne zaman ve nerede olacağını dikkatlice seçerler. Bu davranışlarını sergilemek için kimse kalmayana kadar kendilerini kontrol ediyorlar. Toplum içinde size normal davranıyor olabilir, ancak yalnız kaldığınız anda anında istismara başlayacaktır.
İstismarcılar, kendilerine fayda sağladığında bu davranışlarını durdurabilirler. Çoğu istismar eden kişi kontrol dışı değildir. Aslında, istismar edici davranışlarını (örneğin, polis ortaya çıktığı zaman) kendileri için riskli olabilecek durumlar ortadan kalkana kadar durdurabilirler.
Şiddet kullanan kişiler genellikle darbelerini görünmeyecek yerlerde vurmaktadır. Zihinsel bir öfke içinde hareket etmek yerine, birçok fiziksel şiddet kullanan istismarcı, tekme ve yumruklarını çürüklerin ve izlerin görünmeyeceği yerlere yöneltirler.

Aile içi şiddetin döngüsü

Aile içi istismar genel bir düzen veya şiddet döngüsü taşımaktadır;
Şiddet döngüsü
İstismar – İstismarcı eşiniz agresif, küçümseyen veya şiddet davranışlarıyla başlar. İstismar, size “patronun kim” olduğunu göstermek için tasarlanmış bir güç oyunudur.
Suçluluk – İstismardan sonra eşiniz suçluluk duyar, ancak yaptıklarını telafi etmez. Yakalanma ihtimalinden endişe duyar ve istismar için makul sebepler öne sürer.
Mazeretler – İstismar eden kişi, yaptıklarını mantıklı bir hale getirir. Kişi, birtakım mazeretler bulabilir veya sorumluluk almayı önlemek için sizi istismar davranışından sorumlu tutabilir.
“Normal” davranış – İstismar eden kişi kontrolünü tekrar kazanmak ve kurbanı ilişkide tutmak için elinden gelen her şeyi yapar. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıp üzerinizdeki cazibesini kullanabilir. Bu huzurlu dönem kurbana, istismarcı eşinin gerçekten bu kez değiştiği izlenimini verir.
Fantezi ve planlama – İstismar eden kişi sizi tekrar suiistimal etme konusunda hayaller kurmaya başlar. Neyi yanlış yaptığınızı ve bunu size nasıl ödeteceğini sürekli olarak düşünür. Sonra, istismar fantezisini gerçeğe dönüştürmek için bir plan yapar.
Kurulum – İstismar eden kişi sizi ayartır, planını harekete geçirir ve sizi kötüye kullanmayı haklı gösterebileceği bir durum oluşturur.
İstismar edenlerin özür dilemeleri ve istismar bölümleri arasındaki sevecen hareketleri, ayrılmayı zorlaştırabilir. O, ona yardımcı olabilecek tek kişi olduğunuza, bu sefer her şeyin farklı olacağına ve sizi gerçekten sevdiğine inanmanızı sağlayabilir. Ancak, kalmanız gerçekten gittikçe tehlikeli hale gelecektir.

Başkalarının istismar edildiğini nasıl anlarsınız?

Kapalı kapılar ardında neler olup bittiğini kesin olarak bilmek imkansızdır, ancak bazı duygusal istismar ve aile içi şiddet belirtileri ve bulguları vardır. Bu uyarı işaretlerini bir arkadaşınıza, ailenize veya iş arkadaşınıza yönelik istismar davranışları için bilmeniz ve ciddiye almanız önemlidir.
Başkalarının istismar edildiklerine dair göstergeler
İstismara uğrayan insanlar şunları yapabilir:

  • Eşinden laf açıldığında endişeli görünür
  • Eşinin söylediği ve istediği her şeyi yapar
  • Nerede olduğunu ve ne yaptığını sürekli eşine rapor eder
  • Eşlerinden sık sık, taciz edici telefon aramaları gelir
  • Eşinin öfkesi, kıskançlığı veya asabiyetinden bahseder

Fiziksel şiddet göstergeleri
Fiziksel olarak istismar edilen kişiler şunları yapabilir:

  • Sık yaralanmalarına “kaza” bahanesi uydurur
  • İş, okul ve sosyal çevredeki etkinliklerden açıklama yapmadan kaçınır
  • Çürükleri veya yara izlerini silmek için tasarlanmış kıyafetler giyer (örn. Yaz aylarında uzun kollu kıyafetler veya iç mekanda güneş gözlüğü takma gibi)

İzolasyonun göstergeleri
İstismar eden kişiler tarafından izole edilen kişiler şunları yapabilir:

  • Aile ve arkadaşları görme konusunda kısıtlı davranır
  • Eşi olmadan nadiren dışarı çıkabilir
  • Paraya, kredi kartlarına veya arabaya sınırlı erişimi vardır

İstismarın psikolojik göstergeleri
İstismara uğrayan insanlar şunları yapabilir:

  • Kendine güvenen kişilere göre benlik saygısı çok düşüktür
  • Büyük kişilik değişiklikleri gösterir (örn. Sosyal olan bir kişi kendini geri çekmeye başlar)
  • Depresyona girmiş, endişeli veya intihar niyetinde olur

Aile içi şiddetten veya istismardan şüpheleniyorsanız bunun hakkında konuşun…
Tanıdığınız birinin suiistimal edildiğinden şüpheleniyorsanız, konuşun! Eğer tereddüt ediyorsanız ve bunun hiçbirinin sizin işiniz olmadığını düşünüyorsanız, yanılıyor olabilirsiniz. Kişi bu konuda konuşmak istemeyebilir; endişenizi dile getirmenin, kişiye ona değer verdiğinizi hissettirdiğini unutmayın.Özel olarak o kişiyle konuşun ve onun sizi endişelendirdiğini bildirin. Endişenize neden olan şeyleri anlatın. Konuşmaya hazır hissettiğinde, orada olduğunuzu söyleyin. İkiniz arasında konuşulanları saklayacağınız konusunda teminat verin ve elinizden geldiğince yardım edeceğinizi ona bildirin.Unutmayın, istismarcılar kurbanlarını kontrol etmede ve manipüle etmede çok iyidirler. Duygusal olarak kötü muameleye maruz kalmış veya hırpalanmış insanlar depresyondadırlar, korkmuş, utanmış ve kafası karışmış durumdadırlar.
Dışarı çıkmak için yardıma ihtiyaçları vardır, ancak çoğu zaman ailelerinden ve arkadaşlarından soyutlanmış durumdadırlar. Bu belirtileri anlatarak destek sunun, onların istismarcı durumdan kaçıp iyileşmeye başlamalarına yardımcı olabilirsiniz.

Yas Süreci Nedir

Yas sevilen birinin ölümü nedeniyle oluşan doğal bir tepkidir. Kaybı yaşayan kişiye, ölen kişiyle olan ilişkiye ve ölüm biçimine göre değişkenlik gösterebilmekle birlikte yas süreci dört temel evreden oluşmaktadır:

Yasın belirtileri
1.evre: Birkaç saat-birkaç hafta arasında değişebilen bu evrede kişi ölümün gerçekliğini kavramakta zorlanır. Yaşadıkları karşısında şaşkın, donuk, tepkisiz olabilir, boşluk ve gerçekdışılık duyguları yaşayabilir. Bu dönemde hatırlamada güçlükler, bedensel belirtiler görülebilir.

2.evre: Kişi kaybın acısını giderek daha fazla hisseder, yoğun üzüntü ve özlem duyguları yaşar, ölen kişiyi arar, ağlamalar olur. Öfke, huzursuzluk, korku ve heyecan, konsantrasyon güçlüğü, ilgi duyulan ve keyif alınan şeylere yönelik isteksizlik görülebilir. Zihin ölen kişiyle ve ölümle meşguldür. Bu evre günler-haftalar boyu devam edebilir.

3.evre: Kaybın geri dönmeyeceği gerçeğinin giderek fark edilmesiyle ümitsizlik ve çaresizlik duyguları ortaya çıkar, buna bağlı olarak yorgunluk-bitkinlik, isteksizlik ve ilgi kaybı ön plandadır.

4.evre: Aylar içinde ölümün kesinliğinin ve sonuçlarının kabullenilmesiyle kişinin özlem ve üzüntü duygularının yoğunluğu giderek azalır. Ölen kişinin anıları yitirilmemekle birlikte, kişi kayıptan önceki haline döner, yaşamını yeniden düzenler, gelecegˆe dair umutlar ve tasarılar yeniden kazanılır.

Bazen sevilen kişinin ölümü ani, beklenmedik bir şekilde, özellikle bombalama, savaş, şiddet gibi olayların sonucunda gerçekleştiğinde ve/veya kişi bunlara tanık olduğunda yas süreci karmaşık bir hal alabilir, yas belirtileri daha şiddetli olabilir ve daha uzun sürebilir. Bu süreci travmatik yas olarak adlandırabiliriz.

Yas sürecinde aşağıda verilen belirtiler görülebilir: 

Bedensel tepkiler: Baş ağrısı, göğüs ağrısı ve göğüste sıkışma hissi, boğazda düğümlenme, yutkunma güçlüğü, açlık hissi, bulantı, kusma, kabızlık veya ishal, nefes darlığı, çarpıntı, adet düzensizlikleri, kaslarda seyirme, gerginlik ve kasılmalar, uyku düzensizlikleri, iştah değişiklikleri, halsizlik ve yorgunluk

Duygusal tepkiler: Ölümü inkar etme, üzüntü, ağlama, özlem, öfke, sıkıntı, güvensizlik, tedirginlik, aklını yitireceği-delireceği korkusu, hayata karşı ilgi ve istek kaybı, hiçbir şeyden zevk alamama, hiçbir duygu hissedememe, geleceğe dair umutsuzluk ve karamsarlık, yalnızlık, çaresizlik.

Ruhsal tepkiler: Ölen kişinin hala yaşadığını, var olduğunu hissetme, sesini duyma, hayalini görme, hayat ve ölüm kavramlarını sorgulama

Bilişsel tepkiler: Ölen kişiyi ve ölümü düşünme-düşünmeye engel olamama, kendini suçlama, kendine kızma, pişmanlık, ölüm anını tekrar tekrar hatırlama, hatta çok canlı bir biçimde yaşama, kararsızlık, dikkatini toparlamakta zorlanma, bellek sorunları

Davranışsal tepkiler: Amaçsız bir aşırı hareketlilik, kendini tamamen başkalarına yardıma adayarak kaybın acısından kaçınma, insanlardan uzaklaşma ve görüşmek istememe, ölen kişinin eşyalarına, bulunduğu yerlere aşırı yönelme veya bunlardan uzak durmaya çalışma, mezara sık gitme veya gidememe, alkol ve/veya ilaç kullanma, cinsellikle ilgili değişiklikler.

Yaslı kişiler için öneriler ve dikkat edilmesi gerekenler
1.Beslenme, barınma, giyinme gibi temel gereksinimlerin karşılanması ve uyku düzeninin sağlanması.
2.Kendini güvende hissedeceği bir ortamın oluşturulması.
3.Kaybın gerçekliğini fark etmesi ve kabullenebilmesine yardımcı olmak için ölen kişi hakkında konuşmasını cesaretlendirmek.
4.Kayıptan doğan üzüntü, acı, sıkıntı, öfke, çaresizlik gibi duygularını dile getirmesine izin vermek.
5.Acıyı azaltmak için söylenen “Güçlü olmalısın”, “Hayat devam ediyor, “Yakında geçecek, bitecek”,“Çocukların için ayakta kalmalısın” gibi sözlerden kaçınmak, bunun yerine yaşanan duyguları içtenlikle anlamaya ve paylaşmaya çalışmak.
6.Yaslı kişiyle konuşurken kaybın gerçekliğini vurgulayan bir dil kullanmak (Örneğin“Oğlunuzu kaybettiniz”yerine “Oğlunuz öldü ”demek. “Oğlunuz nasıl bir insandı” gibi di’li geçmiş zaman kullanmak).
7.Kültürü ve inancı doğrultusunda cenaze ve yasla ilgili törenleri yapabilmesine yardımcı olmak.
8.Ölen kişi olmaksızın yaşayabilmek ve bağımsız kararlar alabilmek için var olan sorunları belirlemek, farklı seçenekleri konuşmak, baş etme yollarını öğrenmesinde yardımcı olmak,
9.Yaşamıyla ilgili önemli değişikliklerin ve ani ve iyi düşünülmemiş kararların (örneğin taşınmak, işini veya şehir değiştirmek gibi) önüne geçmek
10.Aile, arkadaş, komşu gibi sosyal destek verebilecek kişilerle temasını güçlendirmek, gerekirse destek gruplarına ve ruh sağlığı hizmeti veren kişi ve/veya kurumlara yönlendirmek.
11.Yas sürecindeki olumlu etkileri dikkate alınarak çalışma yaşamına yönlendirmek, öğrencileri okula devam etmeleri için desteklemek, çalışmayanları, yaşlıları ve ev kadınlarını yeni ilgi ve uğraşı alanları bulmaları için teşvik etmek.
12.Yas sürecini ve tepkilerini tanımak, yasın zaman ve emek gerektiren bir süreç olduğunu bilmek.
13.Yasın kişiden kişiye değişebilen bir süreç olduğunu bilmek, bireysel farklılıklara (örneğin aynı ailenin üyelerinin farklı şekilde tepki verebileceği) fırsat vermek.
14.Alkol ve/veya uyuşturucu madde kullanımı, kayıpla ilgili yerlerden kaçınma gibi baş etme yöntemlerini ele almak ve kişiyle bunları konuşmak.
15.Yas sürecinin belirtilerin şiddetli olduğu, beklenenden uzun sürdüğü, kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini etkilediği durumlarda psikiyatri uzmanına yönlendirmek.
16.Ölümün ardından ortaya çıkabilecek ruhsal bozukluklar (depresyon, kaygı bozukluğu, intihar düşünceleri ve girişimleri gibi) konusunda dikkatli olmak ve psikiyatri uzmanına yönlendirmek

WordPress Video Lightbox
Sohbet Et
Yardımcı olabilir miyiz?
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabiliriz?